Uluslararası Tango Etkinliklerinde Dans Etmek ve Dünya Çapında Tango Arkadaşlıkları

Yazar: Bengi Yeniaydın

Başlığı okuduktan sonra kendinize “Henüz hayatımda kısa süredir var olan veya hayatıma katmayı planladığım ufak bir hobi bana bunu nasıl sunabilir? “ diye soruyor veya “İş hayatında ya da günlük hayatta network kurmak zaten zor, uluslararası seviyeye nasıl gelecek ki?” diye düşünüyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada, sorularınıza cevaplar vermeye, onları somutlaştırmaya çalışacağım. Çünkü inanın ki, eğer siz ister ve tangoyu sever, ona emek verirseniz, tango size sosyal anlamda bunun çok daha fazlasını sunar. Hayatınızın bir parçası haline gelir ve bu kadar tecrübeyi tangoyla mı yaşamışım diyebilirsiniz.

Genellikle bir etkinlik planı yaparken-sinema, tiyatro, sergi, konser, tatil…- arkadaşlarımızla plan yaparız. Bazen seyahatler veya etkinlikler standartlaşır, bazen plan yapmaya, bazen de planımızı farklılaştırmaya üşeniriz, belki de hevesimizi kaybederiz. Ama tangoyu seviyor ve dans etmekten keyif alıyorsanız, yani artık bir sosyal dansçıysanız, bu enerji ve motivasyonla tanışırsınız.

Ben bu motivasyonla, tangoyla tanışalı sekiz buçuk yıl oldu. Ders almaya ilk başladığımda

tango benim için, çoğu kişi için olduğu gibi, sadece ders aldığım dans stüdyosundan ibaretti. Önce sosyal dansçılık, sonra eğitmenliğin hayatıma girmesiyle ise İstanbul’un en güzel mekânlarında, Türkiye’nin farklı şehirlerinde, Avrupa’da planlayıp da gidemediğim seyahatlerin gerçekleşmesinde, kısacası her yerde ve en önemlisi insanlarla var olmaya başladı. Bu elbette bir anda olmadı, önce okulumun milongalarına ve pratiklerine katılırken, ortamı görmek üzere katıldığım bir tango festivali, bende hem merak, hem de keşfetme isteği uyandırdı.

Bu festival, gittiğim ilk uluslararası tango festivaliydi. Şu anda beş senedir eğitmen kadrosunda bulunduğum-tabii bunu o zaman bilmediğim- İstanbulTANGO’nun bir Mart ayı klasiği olan Tango To İstanbul’du ve o sırada 5 aydır dans ediyordum. Hazırlanıp kapıdan girmeden önce neyle karşılaşacağım hakkında da en ufak bir fikrim yoktu. Arjantinli ünlü dansçıların gösterileri olacağını ve bir milongada olduğu gibi bizlerin de dans edebileceğini duymuş ve izlemeye, mümkün olursa da dans etmeye gelmiştim. Tahmin ettiğimden kat kat daha büyük bir kalabalıkla karşılaştım, yüzlerce, belki binden fazla katılımcı vardı… Kurs arkadaşlarımı bulup pisti izlerken farklı ülkelerden gelen çok fazla dansçının olduğunu fark ettim. Birazcık şaşırarak izlemeye devam ettim, çünkü İnsanların farklı ülkelere gidip orada da dans edecekleri fikriyle tanışmıştım. Tango tecrübem sınırlıydı ve açıkçası önceden profesyonel olmadıkça bunun yapılabildiğini düşünmemiş veya öğrenmemiştim. Gösterileri de izleyip arkadaşlarımla ve cesaret edebildiğim birkaç kişiyle daha dans ettikten sonra şaşırmış ancak bir yenilik keşfetmiş olmanın mutluluğuyla eve geldim. Ben de hem seyahat edip hem tango yapar mıydım? Türkiye’de böyle uluslararası başka etkinlikler var mıydı? Tüm bu insanlar, ya da çoğunluğu birbirini tanıyor muydu?

Soruların hepsinin cevabı evetti, tabii biz istediğimiz sürece evetti. Bir festivalle başlayan süreç beni, İstanbul ve Türkiye’deki diğer tango festivallerini ve etkinliklerini keşfetmeye yönlendirdi. Arkadaşlarımın gelemediği günler de tek başıma gider katılır, her sefer de on beş-yirmi kişiyle tanışmış, sohbet etmiş, varsa yeni gördüğüm çiftlerin gösterilerini izlemiş olarak geri dönerdim. Hayır, aşırı sosyal bir insan olduğum için değildi bu - hatta çoğunlukla içe dönüktüm ve çok konuşkan değildim eskiden- ama bu dansın doğal akışıydı, “sosyal dansçı” olma süreciydi. Dans ettikçe daha çok insan tanıyor, dansınızı geliştirdikçe ve keyif aldıkça daha çok dans etmek istiyor, daha çok dans ettikçe dans arkadaşlarınızla haberleşiyor, onlarla birlikte veya kendi başınıza daha çok etkinliğe gidiyordunuz ve bu katlanarak büyüyordu ☺ Ama her zaman-ilk tango festivalimde yaptığım gibi-sadece durup pisti izleyebilir ve müziği dinleyebilirdiniz.

İstanbul’daki etkinliklere katılmamla başlayıp, kimi zaman Ankara ve İzmir’deki iş seyahatlerimle devam eden bu süreç, bana Türkiye’deki birçok dansçıyla tango tecrübeme kıyasla çok daha erken tanışma imkânı verdi. Tango etkinliklerini keşfetme isteğim de, seyahat planlarıma dâhil olmasını ve farklı ülkelere seyahat etmeyi beraberinde getirdi. Sırbistan, Hollanda, Hırvatistan, İtalya, Slovakya, Avusturya, Yunanistan, Almanya, Macaristan gibi birçok ülkeye tango etkinlikleri sayesinde seyahat etme imkânı buldum. Etkinlikler olmasa elbette gidebilirdim, ama aynı anda hem tango yapıp hem de yeni ülkeler ve şehirleri gezme olanağı, karar verme mekanizmanızı hızlandırıyor ☺

Başlangıç sınıflarımızla ilk tango dersimizi yaparken söylediğimiz bir şey var. Tangonun dilini öğrenirseniz, nereye giderseniz gidin, Dünya’nın neresinde olursanız olun, orada gidebileceğiniz bir milonga çoğunlukla bulabilir, iki günlük bir iş seyahatinizden bile harika danslar ederek dönebilirsiniz. O ülkenin, o kişinin dilini bilmeseniz ve ortak bir dil konuşmuyor olsanız bile her zaman dans edebileceğinizi bilirsiniz. Ve bu ülkeler sadece Avrupa’da değildir. Öğrencilerimden biri Dubai seyahatinde bir milongaya gidip dans ettiğini hayrete düşmüş ancak mutluluk içinde anlatmıştı ☺

Eğer uluslararası tango etkinliklerine yurt içine ek olarak yurt dışında da katılmayı tercih ederseniz, Türkiye’de ve yurt dışındaki etkinliklerde de tangoya yeni başlamışçasına çok insanla tanıştığınızı, zamanla da bir o kadarıyla aynı etkinlikte bulunduğunuzu, hatta birlikte tatil yaptığınızı görürsünüz! Tekrar görüşmek, dans etmek, farklı şehirleri birlikte gezmek adına etkinlik planlarınızı paylaşmaya başlarsınız. Edindiğimiz arkadaşlarımız kimi zaman ev sahiplerimiz, kimi zaman hem şehir, hem tango rehberlerimiz olurlar, Türkiye’ye geldiklerinde ise biz de onların ☺ Ayrıca unutmayın ki; yurt içi veya yurt dışında uluslararası etkinliklere katılmak, farklı teknik stillerde, birbirinden ayrı müzikal yorumlamalara sahip insanlarla dans ettiğiniz için dansınızı daha hızlı geliştirmenize katkıda bulunur. Hem de farklı ülkelerin tango müziği anlayışlarını, tangoya kültürel yaklaşımlarını, tango içindeki ve dışındaki hayatlarını tanımanıza, bu konularda bilgi birikiminizi arttırmanıza olanak sağlar.

Peki, mutlaka yurt dışına mı seyahat etmemiz gerekiyor? Elbette hayır. Yurt dışına seyahat etme imkânı bulamasak bile, tango etkinlikleri açısından çok gelişmiş ve dans seviyesinin oldukça yüksek olduğu bir ülkede tangoya başladığınız/başlayacağınız için şanslı olduğunuzu unutmayın! Türkiye’de bir yıl içerisinde –karantinada olmadığımız ve normalimize döndüğümüz koşullarda değerlendirirsek –neredeyse her ay, uluslararası tango etkinlikleri düzenleniyor. İstanbul başta olmak üzere, Ankara, İzmir, Antalya, Muğla, Samsun, Trabzon, İzmit, Nevşehir gibi birçok ilimizde hem yerel hem de uluslararası festivaller, hafta sonu etkinlikleri ve tango maratonları düzenleniyor. Bu etkinliklere yurt içinin yanında yurt dışından da yüksek oranda katılım alınıyor. Festival, maraton, yaz tatili gibi farklı konseptleri ve kategorileri var, hangisini seçeceğiniz ise size kalmış. Daha çok saatlerce dans etmek mi, ders almak mı, istediğiniz gün gitmek mi, yoksa tango arkadaşlarınızla tatil yapmak mı istediğiniz sizin kararınız oluyor. Düzenli olarak ise İstanbul’da haftanın her günü, diğer illerimizde ise üç-dört gün ve belirli günlerde milongalar düzenleniyor ve Türkiye’ye gelen tango turistlerinin de katılımları sıklıkla oluyor, özellikle büyük festivallerin öncesi ve sonrasında yoğun olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü onlar da yerel kültürü tanımak üzere farklı bölgeleri, tango okullarını ve gecelerini geziyorlar.

Şunu da belirtmeliyim ki, sadece etkinlikler devam ediyorken bu bağlar gerçek olacakmış gibi düşünmeyin. Evlerimizde karantinada olduğumuzdan süreçte çok sayıda etkinlik zorunlu olarak iptal olsa bile, arkadaşlarımızın varlığını yanımızda hissettik. Karantina sürecinde tango dansçısı arkadaşlarımız; dört bir yandan arayan soranımız, yerel rehberlerimiz, canlı muhabirlerimiz oldular ve oluyorlar ☺ Online tango DJ’liği yapanlar, sanal milonga düzenleyenler, tango üzerine söyleşiler yapanlar, bloglar, kısa hikâyeler yazanlar, moral düzeltici gruplar açanlar, binlerce kilometreden maske yollayanlar, evinden dansını ve/veya tango bilgisini paylaşanlar, öğrencileri, tanıdıkları, arkadaşları yalnız olmadığımızı hissettirdiler.

Bırakın hobiniz sizin etkinliklerinizin, sporunuzun, meditasyonunuzun, tatilinizin, kısaca hayatınızın içine dâhil olsun. O farklılaştırmaya üşendiğimiz planlarımızı denememiz için motive etsin. Tango bana, yıllık izinlerime bu sekiz buçuk sene içinde onlarca etkinliği, şehirleri, ülkeleri sığdırma şansı ve motivasyonu verdi, yeni yerler görmemi, insanlarla tanışmamı sağladı ve diliyorum ki bunu yapmaya devam edecek. Normal hayatlarımıza ve tangomuza döndüğümüzde eski ve yeni öğrencilerimizle, arkadaşlarımızla buluşmak, görüşmek ve özlediğimiz tüm tandalarda dans etmek dileğiyle ☺